Gebelik ve Doğum süreci başlı başına zor ve insanı yıpratan bir dönemdir. Doğum, bu süreci
tamamlayıp rahata kavuşacağınız an değildir. Kadınlar için gebelikte alınan kilolar, rahat hareket
edememe, bulantı kusma dönemleri, mide yanmaları, ağrı, yaşanan hormonal dalgalanmalar vs vs.
pek çok etken maalesef olumsuz etki edebilmektedir. Bunlar yetmezmiş gibi dünyaya gelen bebeğin
sorumluluğu, emzirmek, acıktı mı, susuz mu, karnı doyuyor mu, sarardı mı, kaka yaptı mı, neden
ağlıyor gibi sorular iyice kafayı yorar.
Postpartum depresyon dediğimiz LOHUSALIK DEPRESYONU bütün bu ağırlığın omuzlara
binmesi sonucu gelişmektedir.
Doğum sonrası erken dönemden başlayarak anneye destek olmak, bebeğin bakımı ve
sorumluluğunu paylaşmak onun üstündeki yükü azaltmak için faydalı olacaktır.
EMZİREN ANNEYE NASIL DESTEK OLABİLİRSİNİZ?
Anne ne kadar rahat ve sağlıklıysa bebek de o kadar sağlıklı ve huzurludur. Stresli, gergin, tedirgin
olan anne bebeklerinde kolik dediğimiz gaz sancıları daha çok görülür. Annemizi rahatlatmanız,
moralini yüksek tutmanız süt miktarını artırır; bebeğin karnı doyar, huzurlu olmasını sağlar.
BİR KAÇ SOMUT ÖNERİ VERİRSEK:
İlk günlerde özellikle sezaryen doğum sonrası anne rahat hareket edemez, bebeği emzirme
pozisyonunu almakta zorlanır. Ona yardımcı olun, sırtına yastıkla destek koyun, bebeği
kucaklamasına, memeye tutturmasına yardım edin.
Bebeğin emme saatlerini siz takip edin, gerekirse saat kurun. Annemizin zaman yönetimini
siz ele alın. Bu şekilde annenin stresini azaltabilirsiniz.
Oda sıcaklığını, nemi, havalandırma sürelerini ayarlayın. Bebek ve anne için uygun ortamı
sağlayın.
Ziyaretçilerin giriş çıkışlarını düzenleyin. Yeni doğmuş bebeğin odasında kalabalık ortam
olmamalıdır. Ziyarete gelenleri saatler içine yayarak kalabalık olmamasını sağlayabilirsiniz.
Telefonla görüşme trafiğini ayarlayın. Annenin çok yorulmaması için telefonla konuşup hal
hatır soranları sizin bilgilendirmeniz uygun olur.