Çoğu anne babadan duyuyorum.
-Hocam 2 gündür burnu akıyordu, size gelsek mi derken gece ateş 40 oldu acile gitmek zorunda kaldık.
-Gece öksürük krizi oldu, hırıltısı arttı acile gittik.
Acil servisleri gereksiz yere kullanmak istemiyoruz. Çünkü az zamanda çok hasta bakılıyor, bunun sonucu olarak çok ilaç yazılıyor, antibiyotik iğneler, şuruplar vs vs. Ama hastalıklar da gece artıyor, şiddetleniyor gerçekten. Ateş, öksürük, gemiz akıntısı, burun tıkanıklığı, kulak ağrısı, kaşıntı gibi şikayetler hep gece daha da şiddetli hale gelir.
Çocuklar neden gece daha kötü olur, ateşleri yükselir, öksürükleri artar? Çocuk doktoru mesaide olmadığı için mi?
-Tabii ki hayır 🙂
Her şeyin bir nedeni var. Hadi gelin bakalım.
Önce patofizyolojiye yani vücudumuzun işleyişi ve nerede sorun olduğuna göz atalım.
- Vücut sıcaklığı doğamız gereği akşam biraz daha yükselir. Gün içinde normal veya hafif ateşli olan çocuk gece yüksek ateşle uyanabilir.
- Gece olunca vücutta etkili olan iki önemli hormon Adrenalin ve Kortizol seviyesi düşer. Bu hormonların etkisi azalınca hastalıklar, ateş ve öksürük şiddetlenebilir. Astım atağı, hırıltı artabilir, krup dediğimiz kaba sesli öksürük şiddetlenebilir. Bu nedenle allerji veya astım ilaçlarının çoğu akşam yatmadan önce verilir.
- Bağışıklık sistemimiz sirkadiyen ritm (günlük biyolojik ritm) gereği gece daha aktif çalışır. Gündüz hareket, sindirim, zihinsel aktiviteler için ön planda harcanan enerji, gece dinlenmeyle birlikte bağışıklık için daha aktif kullanılır. Yani bağışıklık hücreleri taarruza geçer, vücudun verdiği tepki artar, ortalık yangın yerine döner.
Hangi şikayetler gece daha yoğun yaşanır?
Kulak ağrısı:
Yatar pozisyonda kulağı boğaza bağlayan östaki borusu daralır. Bu da kulak içi basıncın artmasına ve kulak ağrısının belirginleşmesine sebep olur.
Allerji:
Gece yattığımız ortamda allerjiye yol açabilen ev tozu akarlarına daha yoğun maruz kalırız. Yatak, yastık, yün yorgan, battaniye, pelüş oyuncak, tül perde, halı gibi kumaş eşyalar toz barındırır ve burun tıkanıklığı, kaşıntı, hapşırık, öksürük gibi alerjik şikayetleri tetikleyebilir.
Burun tıkanıklığı:
Özellikle sırt üstü yatar pozisyonda hava yolu ve genzimiz anatomik olarak daha dar bir pozisyonda kalır. Horlama, geniz tıkanıklığı, laringomalazi gibi doğuştan gelen gırtlak bozuklukları düz yatar pozisyonda daha kötü hale gelir. Başı yüksekte tutmak bu bakımdan rahatlama sağlar. Yattığımız odada sıcak ve kuru hava varsa burun tıkanıklığı artabilir. İdeal sıcaklık (20-22 C) ve nemi (40-50 civarı) sağlamak faydalı olacaktır.
Öksürük:
Hem sıcak ve kuru hava, hem allerjenler, hem de yukarıda anlattığımız hormonların düzeyinin değişmesi gece artan öksürük şikayetine yol açabilir. Enfeksiyonlar, geniz akıntısı, astım, allerji, krup gibi durumlar genellikle gece artan öksürüğe sebep olur. Reflü de yatar pozisyonda artan gıcık şeklinde kuru öksürüğe yol açabilir.
Geniz akıntısı:
Gündüz olan burun akıntısı gece yatar pozisyona geçtiğimizde birikerek geniz akıntısı halini alır. Gün içinde konuşma, yemek yeme, su içme, serumla burun temizliği gibi yutkunmamızı sağlayan şeyler geniz akıntısının birikmesini engeller. Fakat gece yatar pozisyona geçince yutkunmamız azalır ve geniz akıntısı birikir, kurur, yoğun kıvamlı atmakta zorlandığımız bir hale gelir. Sabah birikmiş halde balgamlı öksürük, bulantı ve kusmaya yol açabilir. Engellemek için ideal oda şartlarını sağlamak, başını yükseltmek ve yatmadan önce burun temizliğini yapmak çok önemlidir.