BELGESEL İZLERKEN AKLIMA TAKILANLAR (AŞILAR HAKKINDA)


Afrika’da her yıl 1,5 milyon öküz başlı antilop göç yolu üzerinde bulunan Masai nehri’nden geçmek
zorunda. 250-300 bin antilop göç sırasında ve nehirden geçiş esnasında kırılıyor, ölüyor, avcılara
yem oluyor. Ama her yıl bu döngüyü yaşamak zorundalar. Nehirde bekleyen timsahları görmelerine
rağmen suya girip karşıya geçmek zorundalar. Bin tane antilop yüzerken içlerinden 5-10 tanesinin
timsahlara yem olması sürü açısından büyük bir kayıp değil.


Vücudumuzdaki toplam hücre sayısı 30-100 trilyon civarındadır. Buna karşın tek bir insanın
vücudunda dahi 1 katrilyon mikroorganizma bulunur. Çevrede olan mikropların sayısını varın siz
düşünün. Allahtan bu mikropların hepsi hastalık yapan mikroplar değil. Ama tehlikenin ne kadar
büyük olduğunu düşünün istiyorum. Toplasanız bir bilye tanesi kadar bile kütlesi olmayan
‘Coronavirüs’ün hayatımızı ne hale getirdiğine bakın. Ortaçağ döneminde ortalama 30 yıl olan insan
ömrü 2. Dünya Savaşı yıllarında da ancak 50 yıla çıkmış, günümüzde 79 yıla kadar yükselmiştir.
Temiz suya erişim, yaşam şartlarının iyileşmesi ile birlikte 20. yüzyılda ortalama insan ömrüne en
çok katkı yapan şey aşılardır. Aşılar sayesinde özellikle çocuk ve bebek ölümleri azalmıştır. Önceki
dönemlerde 5 çocuktan 1’i hayatta kalıp 30-40 yıllık ömrünü tamamlayabilirken günümüzde bebek
ölüm hızı 1000’de 9’a kadar gerilemiştir.
Yani insanoğlu çocuklarının nehirde timsahlara yem olmasına seyirci kalmak yerine akıl ve bilimi
kullanarak aşıları geliştirmiştir. Siz de aklınızı kullanın, bilimin gösterdiği doğrulara kulaklarınızı
tıkamayın. Biz sağlık çalışanlarının duyduğu yavrusunu önlenebilir bir hastalıktan kaybeden
annenin feryatları ne kadar kulaklarınızı tıkasanız da bir gün size de ulaşır.